Alüminyum Radyatör Tasarım (Aluminium Radiator Design) :
Designer Yasin YILDIRIM:
*Diafon Tasarımına örnek yukarıdaki çalışmam.
Ümraniye Endüstri Meslek Lisesi - Metal İşleri Bölümü Mezunuyum 1993
Autocad,Solidworks ve Rhinoceros Programlarının Eğitimini Aldım.
Rhinoceros Certificate:
Firmalarda Teknik Ressam, Tasarımcı ve Kalite Kontrol Bölümlerinde çalıştım.
*Tasarım İşini Severek yapıyorum.
Malulen Emekliyim, Şeker Tansiyon Hastasıyım ve Kronik Psikolojik
(Paranoid Şizofreni)
*Bilgisayar Destekli Endüstriyel Tasarım, Modelleme ve 2D Çizim.
Not: TurboCAD Pro V 20 ve TurboCAD Deluxe 19 ve Turbo Floor Plan Home and Landscape Deluxe 2016 ve DoubleCAD XT V5 kullanıyorum.
DesignCAD 3D Max22 Kullanıyorum lisanslı programlarımdır.
*TurboDraw Programımda lisanslıdır.
*DesignCAD 3D MAX 2019 ile Örnek Çalışmam; Yasin Yıldırım
*DesignCAD 3D MAX 2019 ile Örnek Çalışmam;
TurboCAD Professional 20.0 ile Örnek Çalışmam - Yasin Yıldırım;
TurboCAD Professional 20.0 ile Örnek Çalışma;
TurboDraw ile Örnek Çalışma
TurboDraw ile Örnek:
www.mayornet.com DesignCAD,DoubleCAD ve TurboCAD.
TurboDraw
(www.imsidesign.com - DesignCAD,DoubleCAD ve TurboCAD,
3D PRİNTER, 3D Video Programları), TurboDraw
4mCAD Professional Programım Lisanslıdır
Satış: www.bursacadcam.com - Sezer Seymen
e-mail: info@bursacadcam.com
Web: www.4mty.com
e-mail: info@4mty.com
4mCAD Professional ile örnek çalışmam:
*Güncelleme ile 4mCAD R21 Professional Örnek Çalışmam;
4mcad 24 Professional ile örnek
dwg,dxf,3ds,igs,parasolid x-t,step,stl,jpeg,bmp,pdf ve 3d pdf v.b. dosya formatlarında data hazırlanır.
2 BOYUTLU ÇİZİMLERE ÖRNEKLER:
*DoubleCAD XT V5 Programı Ücretsiz 2D Programdır.
Google'da DoubleCAD arayabilir ve indirebilirsiniz.
-------------------------------------------------------------------------------------------
PİYASADAKİ CAD CAM PROGRAMLARI:
-----------------------------------------------------------------------------------------
Referanslar (Referances):
www.cadhousetr.com - Emrah NİZAM - Ürün Tasarımı ve Kalıp Üretimi
www.cagcadcam.com.tr -
Ertuğrul SEVER CAD CAM CAE Yük.Mak.Müh.
Çağ Cad Cam - 3d Tasarım ve Modelleme
www.ajanscenter.com.tr Aydın TUNCER - Promosyon ve Reklam
www.yumetkalip.net Adnan KALAYCI - Plastik ve Metal Enj.Kalıp
e-mail: info@yumetkalip.net - yumetkalip@hotmail.com
Osman MENTEŞE - Makine Mühendisi - Danışmanlık ve Proje Tasarım
e-mail: osmanmentesefb@hotmail.com - Fenerbahçe Spor Klubü Üyesi
www.4bmuhendislik.com.tr Ercan YÜCELTEN Yetkili
3d printer ve Optik Tarama,Delcam ve Autodesk Yazılımları Satışı ve Eğitimi, Solidworks Eğitimi.
www.8tasarimfabrikasi.com - Ürün ve Makine Tasarım
Product and Machine Design - E-mail: 8tasarim@outlook.com
www.goktugreklam.com - info@goktugreklam.com - Göktuğ Reklam
*Promosyon Duvar Saati
*Oto Reklam Kaplama
*Tabela
Danişment Mak.San. ve Tic.A.Ş. Metin DANİŞMENT Yön.Kur.Üyesi
Danişment'ten Emekli Nusret GÜREŞ Mak.Müh. nusretgures@hotmail.com
erhankulli1971@gmail.com - Erhan KULLİ
Endüstriyel Makina Satış
www.duraltasarim.com - Osman Bey
Dural Tasarım - Ürün Tasarım ve Kalıp Tasarım
Kal-san Alüminyum extrude kalıp imalatı
Web: www.kalsankalip.com - info@kalsankalip.com
SZ Mühendislik - Alüminyum Profil İmalatı - Sacit ZORLU
www.temaaluminyum.com.tr - bilgi@temaaluminyum.com.tr
Sistema Metal Alüminyum Radyatör - Zafer ÇİZENEL
*Hak Plastik San.ve Tic.A.Ş.
Web: www.hakplastik.com
www.hidroteknik.com Necmettin UÇAK Yönetim Kur.
Hidro Teknik Uçak Metal - Metal Enjeksiyon Makine İmalatı
www.ozenelektromarket.com - Elektrik Malzemeleri Satışı
Tel: 0262. 551 26 85
Adres: Çarşı Mah. Faik Efendi Sok. No:4 Kandıra / KOCAELİ
TSY METAL
Ferforje Mobilya
www.tsymetal.com - Tel: 0216.909 89 43
www.buhara.com.tr
Suat SOYTÜRK Yönetim Kur.
Buhara - Kalorifer Peteği, Havlupan, Kat Kaloriferi İmalatı.
BUHARA GOLD RADYATÖR:
BUHARA LÜKS RADYATÖR:
BUGASS İNFRARED ISITICI:
Web: www.bugass.com.tr
www.er-te.com.tr er-te İNTERKOM SİSTEMLERİ - Kâmil ERSÖZ Yön.Kur.
Mücevherat Plastik Kutu İmalatı - İlyas Bey. :
Önemli Linkler:
www.delcam.com.tr Lider CAD CAM CAE Programları.
PowerShape, Powermill, Artcam v.b. Eğitim: Turgay OĞUŞ
www.mayornet.com DesignCAD,DoubleCAD ve TurboCAD.
(www.imsidesign.com - DesignCAD,DoubleCAD ve TurboCAD,
3D PRİNTER, 3D Video Programları)
4mCAD Standart Programımın Tedarikçisi:
Web: www.4mty.com
e-mail: info@4mty.com
www.ajanscenter.com.tr Promosyon ve Reklam - Aydın TUNCER Yetkili.
serdarmahirtezcan@hotmail.com Serdar Mahir TEZCAN - Ürün Tasarımcısı
Serdar Mahir TEZCAN - Ürün ve Kalıp Tasarımcısı CAD.
abdulbakiyildirim@hotmail.com Abdul Baki YILDIRIM Mimari Proje Uzmanı
savascavusoglu@mynet.com Alza Kalıp Döküm (Zamak) - Savaş ÇAVUŞOĞLU
Alza Kalıp : Plastik ve Metal Enjeksiyon Kalıp Üretimi.
www.sitenizolsun.com Profesyonel Web Tasarım Şirketi
www.turkcadcam.net Türkiye CAD CAM Web Portalı
cad:Bilgisayar Destekli Tasarım Teknolojisi
cam:Bilgisayar Destekli Üretim Teknolojisi
www.4bmuhendislik.com.tr Ercan YÜCELTEN Yetkili
3d printer ve Optik Tarama,Delcam ve Autodesk Yazılımları Satışı ve Eğitimi. Solidworks Eğitim.
www.adngorselsanatlar.com Grafik,Promosyon,Fuar Standı Tasarımı - ADANA
www.yemkitabevi.com Yapı Sektörü Ve Çeşitli Alanlarda Kitaplar.
www.3dkalem.net - 3d Kalem Satış - Ali Bey
www.silecativeahsap.com - Muammer TÜRKER
Ahşap Ev, Ahşap Arı Kovanı İmalatı, Ahşap Saksı, v.s. Ahşap Ürünler
TSY METAL
Ferforje Mobilya
www.tsymetal.com - Tel: 0216.909 89 43
www.ozenelektromarket.com - Elektrik Malzemeleri Satışı
Tel: 0262. 551 26 85
Adres: Çarşı Mah. Faik Efendi Sok. No:4 Kandıra / KOCAELİ
www.goktugreklam.com - info@goktugreklam.com - Göktuğ Reklam
*Promosyon Duvar Saati
*Oto Reklam Kaplama
*Tabela
www.8tasarimfabrikasi.com - Ürün ve Makine Tasarım
Product and Machine Design - E-mail: 8tasarim@outlook.com
MADENİ YAĞLAR:
www.maxoil.com.tr
*Cam Vazo Tasarımı - Glass Vase Design:
Aydınlatma Armatür Tasarımları Çizebilirim.
*3d ev modelleme çalışma:
Merhaba,
3d kalem ile takı tasarlanabilir:
Örneğin: 50mm x 50mm x1-2mm levha içine 30mm çap içine desenler tasarlanıp
Levha cnc lazerde kesilebilir. Levhalar yapıp üst üste punta kaynak ile birleştirilebilir.
Levhalara 3d kalem ile enjekte edip ürünler elde edilebilir.
Ürünler değişik renkler seçilip kız çocukları ve genç kızların beğenisine sunulur.
*İsmek'ten desen kitapçıkları indirip Farklı Desenler oluşturup bileklik,
kolye,küpe v.b. takılar tasarlanabilir.
*Boncuk ve süs bileklik için küçük kalıplar tasarlanabilir.
www.yasinyildirim.com – Gsm: 0531 326 08 14
Bir Dua:
Bismillahirrahmanirrahim
*Allahım Yarattıklarının Zerresinin Adedince,
Allahım Yaratmakta olduklarının Zerresinin Adedince,
Allahım Yaratacaklarının Zerresinin Adedince
Ve Bu her zerre adedin her biri sonsuz adet sayısınca
Hz.Muhammed S.A.V.’e ve Ümmetine
Ve Peygamber Efendimizden önceki Peygamberler
Ve onların ümmetlerine Sübhanallah, Elhamdülillah,
Allahü Ekber ve La ilahe illallah Zikri olsun
(Salih Ameller işleyenlerden)
Amin Diyenler Cennetliklerden olsun. Amin.
(Salih Ameller İşleyen Allah C.C. ve Ahiret Gününe iman etmiş
Tüm İnsanlardan Allah C.C.Razı Olsun. Amin)
Salih Amel: Allah C.C.'nün Razı Olduğu işlerdir (Hayırlardır).
Hz.Muhammed S.A.V Efendimiz bir Hadis-i Şerifinde Şöyle buyurmuştur:
İnsanların Hayırlıları İnsanlara Faydası Olanlardır.
*Allah C.C. Cömert Olan Kullarını Sever.
*Bir Güzel Söz: Sen Allah'ını Seversen Allah Seni Sevmez mi?
*Allah C.C. İnsanlara Rızasını kazanacak Salih Amellerde bulunmayı nasip
etsin Amin.
*Allah C.C. Hastalara Şifa, Dertlilere Deva ve Borçlulara Edalar Versin.
*Gıybet Eden Ölü Eti Yiyen Sırtlan Gibidir. Hz.Muhammed S.A.V
*Din Nasihattır. Hz.Muhammed S.A.V
*Güzel Ahlak ve Salih Amel İnsanı Allah C.C.'ye Sevdirir.
*Allah C.C.'nu Zikretmeyen Kalp Ölü Gibidir. Hz.Muhammed S.A.V
*En Hakiki Mürşit İlimdir, Fendir. Gazi Mustafa Kemal Paşa.
Yurt'ta Barış Dünya'da Barış - Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
*Allah C.C. Yeryüzündeki (Dünyadaki) Cömert,Merhametli,Şevkatli Kullarından Razı Olsun. Amin.
*Gülümsemek Sadakadır.
*Sadaka vermek belaları def eder.
*Edep,Haya İmandandır.
*Ankesörlü Telefon Tasarımı:
*Çay Tabağı Tasarım:
3d Modelleme Çekvalf:
*Elektrik Anahtar Tasarım Konsept:
*Tost Makinası Tasarım Konsept:
3d dubleks ev örnek model:
NOT:
3d pdf, 3d dwg, 3d avi (dairesel döndürme video) ve 2d çalışmalar Evler
hazırlayabilirim.
3d bina örnek:
Mp3 Player Concept Design by Yasin YILDIRIM:
Oyuncak Helikopter Tasarım - Toys Helicopter Design:
3d Çalışma:
*****Bir Fikir*****
Optik Tarayıcı İle Şu Ar-Ge Çalışmaları Yapılabilir:
*Oyuncak Araba,Jip,Motorsiklet,Uçak,Jet Uçak,Savaş Uçağı,
Kargo Uçağı,Helikopter,Taarruz Helikopteri,Kamyon,Tır,Otobüs,Minibüs,
dozer,eksvatör,Yat,Tekne,Gemi, v.s. Optik Tarama yapıp ölçek verip
Revizyonlar yapıp özgün formlar oluşturup Değişik Tasarımlar yapılabilir.
*Allah C.C. (GOD) İnsanlara Ben Bu Kulumdan Razıyım Meleklerim
bu kulumu Cennetime koyun dedirttecek Salih Ameller İşlemeyi
Nasip etsin. Amin.
*Mevlana Celalettin-i Rumi Hazretleri Şöyle Buyurmuştur:
Yaradılanı Sev Yaradandan Ötürü.
*Allah C.C. İnsanları ve cinleri Sadece Bana Kulluk Etsinler Buyurmuştur.
*Allah C.C. Önce Müslüman Kullarından (Mümin ve Mümine Kullarından Razı
Olduğu Kullarını ) Cennete Sokacak
*Açıklama: Mümin ve Mümineler İçin İlim Tahsil Etmek Farzdır.
*Sonra Allah C.C. Razı Olduğu Kendi varlığına iman etmiş Salih Amel İşleyen
Güzel Ahlaklı Diğer Kullarınıda Cennetine Sokacak.
*Allah C.C. Kullarının Sevaplarına İyiliklerine Güvenerek Günah İşlemelerini
Sevmez.
Kuran-ı Kerim'den 3 Ayet:
MAİDE Suresi 69. ayet meali, MAİDE-69. ayet-i kerimesi meâllerini kıyasla
MAİDE-69 için 40 meâl bulundu. Abdullah Parlıyan (5/MÂİDE-69: Şüphesiz ki, “görünürde yalnız dilleriyle iman edenlerle” Yahudiler, Sâbiîler ve Hıristiyanlardan, kim Allah'a ve ahiret gününe inanır, doğru ve yararlı işler yaparsa, ne korkacak ne de üzüleceklerdir.) / Bayraktar Bayraklı (5/MÂİDE-69: İman edenlerle Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sâbiîlerden Allah'a ve âhiret gününe inanıp iyi amel işleyenler üzerine asla korku yoktur, onlar üzülecek de değillerdir.)
Bakara Suresi 62.Ayet:
İnnellezîne âmenû vellezîne hâdû ven nasârâ ves sâbiîne men âmene billâhi vel yevmil âhiri ve amile sâlihan fe lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).
Şüphesiz ki; âmenû olanlar, yahudiler, hristiyanlar ve sabiiler, bunlardan her kim, Allah’a ve yevm’il âhire inanır ve ıslâh edici ameller işlerse (nefsini tezkiye ederse), bu durumda onların mükâfatları Rab’lerinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır
Kuran-ı Kerim Nur Suresi 31.Ayet:
Ve kul lil mu’minâti yagdudne min ebsârihinne ve yahfazne furûcehunne, ve lâ yubdîne zînetehunne illâ mâ zahera minhâ, velyadribne bi humurihinne alâ cuyûbihinne, ve lâ yubdîne zînetehunne illâ li buûletihinne ev âbâihinne ev âbâi buûletihinne ev ebnâihinne ev ebnâi buûletihinne ev ıhvânihinne ev benî ıhvânihinne ev benî ehavâtihinne ev nisâihinne ev mâ meleket eymânuhunne evit tâbiîne gayri ulîl irbeti miner ricâli evit tıflillezîne lem yazharû alâ avrâtin nisâi, ve lâ yadribne bi erculihinne li yu’leme mâ yuhfîne min zînetihinn(zînetihinne), ve tûbû ilâllâhi cemîan eyyuhâl mu’minûne leallekum tuflihûn(tuflihûne).
Ve mü’min kadınlara söyle, bakışlarını indirsinler (haramdan sakınsınlar) ve ırzlarını korusunlar. Zahir olan kısımlar (görünen el, yüz ve ayaklar) hariç, ziynetlerini açmasınlar. Ve başörtülerini yakalarının üzerine koysunlar (örtsünler). Ve ziynetlerini, kocaları veya babaları veya kocalarının babaları veya oğulları veya kocalarının oğulları veya erkek kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kız kardeşlerinin oğulları veya kadınlar veya ellerinin altında sahip oldukları (cariyeler) veya erkeklerden, kadına ihtiyaç duymayan hizmetliler veya kadının avret yerlerinin farkına varmayan çocuklar hariç, açmasınlar. Ve gizledikleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını vurmasınlar. Ey mü’minler, hepiniz Allah’a tövbe edin! Umulur ki, böylece felâha eresiniz.
KUL HAKKI
AYET : BAKARA SURESİ – 188. AYET
وَلاَ تَأْكُلُواْ أَمْوَالَكُم بَيْنَكُم بِالْبَاطِلِ وَتُدْلُواْ بِهَا إِلَى الْحُكَّامِ لِتَأْكُلُواْ فَرِيقاً مِّنْ أَمْوَالِ النَّاسِ بِالإِثْمِ وَأَنتُمْ تَعْلَمُونَ:
MEALİ :
“Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için, onları hâkimlere (rüşvet olarak) vermeyin.” (BAKARA SURESİ – 188. AYET)
Hak kavramının İslâm dininde çok özel bir yeri vardır. Hak kelimesi sözlükte,“gerçek, sabit ve doğru olmak; bir şeyi gerçekleştirmek; bir şeye yakinen muttali olmak” gibi anlamlara gelmektedir.
Terim olarak, “gerçeğe mutabık olan hüküm” olarak tarif edilmiştir.
Batıl kelimesinin zıddı olarak kullanılan hak kelimesinin çoğulu ise “hukuk”tur.
Her hak, bir takım sorumlulukları da beraberinde getirmektedir. Her insanın üzerinde birçok hak ve sorumluluk bulunmaktadır. İnsan üzerindeki bu haklar, Allah’ın hakları ve yaratılmışların hakları diye iki kısımda özetlenebilir. Allah’ın üzerimizdeki hakları, O’nun varlığına ve birliğine inanmak, hiçbir şeyi ortak koşmadan O’na ibadet edip emirlerini tutmak ve yasaklarından sakınmaktır. Kul hakkı, hayatta daha çok insanların canları, bedenleri, ırz ve namusları, manevî şahsiyetleri, makam ve mevkileri, dinî inanç ve yaşayışları gibi konulardaki kişilik haklarıyla, mallarına ve aile fertlerine ilişkin haklardan oluşmaktadır. Bunlara yönelik olarak yapılan kötülükler, verilen zararlar kul hakkına tecavüz sayılmaktadır.
Kur’an’da hukukullah tabiri geçmemekle birlikte birçok ayette hak, adalet, kıst ve zulüm gibi kavramlar kul, haklarıyla ilgili olarak kullanılmıştır. Ayrıca birçok ayette insanların haklarına saygı gösterilmesi istenmiş ve kul hakkına saldırı mahiyetindeki tutum ve davranışlar yasaklanmıştır. Kul haklarını iki kısımda değerlendirmekmümkündür. Birincisi, insanların sahip olduğu maddî ve manevî haklara tecavüz etmek, zarar vermektir. İkincisi ise; dinî, ahlakî ve hukukî hükümlerin onlara verilmesini gerekli kıldığı şeyleri vermemektir.
Hırsızlık, ölçü ve tartıda hile yapmak, emanete hıyanet, kumar, tefecilik vb. gayri meşru yollarla, insanların birbirlerinin mallarını yemeleri, birbirinin canlarına kıymaları gibi günahlar, maddî manadaki kul haklarına örnektir. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
وَلاَ تَأْكُلُواْ أَمْوَالَكُم بَيْنَكُم بِالْبَاطِلِ وَتُدْلُواْ بِهَا إِلَى الْحُكَّامِ لِتَأْكُلُواْ فَرِيقاً مِّنْ أَمْوَالِ النَّاسِ بِالإِثْمِ وَأَنتُمْ تَعْلَمُونَ:
“Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için, onları hâkimlere (rüşvet olarak) vermeyin.” (BAKARA SURESİ – 188. AYET)
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تَأْكُلُواْ أَمْوَالَكُمْ بَيْنَكُمْ بِالْبَاطِلِ إِلاَّ أَن تَكُونَ تِجَارَةً عَن تَرَاضٍ مِّنكُمْ وَلاَ تَقْتُلُواْ أَنفُسَكُمْ إِنَّ اللّهَ كَانَ بِكُمْ رَحِيماً:
“Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret olması hâli müstesna, mallarınızı, batıl (haksız ve haram yollar) ile aranızda (alıp vererek) yemeyin. Ve kendinizi öldürmeyin. Şüphesiz Allah, sizi esirgeyecektir.” (NİSA SURESİ - 29. AYET)
İftira, alay, arkadan çekiştirme, kötü lâkap takma, sui zan, kusur arama, gıybet gibi günahlar da insanların manevî şahsiyetlerine zarar veren, kul hakkıyla ilgili günahlara örnektir. Bu tür kul hakkı ihlâllerini önlemek için ise Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اجْتَنِبُوا كَثِيراً مِّنَ الظَّنِّ إِنَّ بَعْضَ الظَّنِّ إِثْمٌ وَلَا تَجَسَّسُوا وَلَا يَغْتَب بَّعْضُكُم بَعْضاً أَيُحِبُّ أَحَدُكُمْ أَن يَأْكُلَ لَحْمَ أَخِيهِ مَيْتاً فَكَرِهْتُمُوهُ وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ تَوَّابٌ رَّحِيمٌ:
“Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakınınız. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin (aleyhinde konuşmasın). Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, tövbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyendir.” (HUCURAT SURESİ – 12. AYET)
Yukarıda zikretmiş olduğumuz ayetlerde açıkça görüldüğü üzere, Yüce Allah, her türlü insan haklarına son derece önem vermiş ve bu hakların gözetilmesini emretmiştir. Her ne suretle olursa olsun, insanların haklarına tecavüz edip onlara haksızlık yapanlar, zalimler grubuna girmektedir ki, Cenab-ı Allah Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinde onları şiddetle yermiş ve onlar için büyük azaplar hazırlandığını bildirmiştir:
إِنَّمَا السَّبِيلُ عَلَى الَّذِينَ يَظْلِمُونَ النَّاسَ وَيَبْغُونَ فِي الْأَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ أُوْلَئِكَ لَهُم عَذَابٌ أَلِيمٌ:
“Sorumluluk, ancak insanlara zulmedenlere ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere aittir. İşte böylelerine acı bir azap vardır.” (ŞURA SURESİ – 42. AYET)
وَبِئْسَ مَثْوَى الظَّالِمِينَ:
“Zalimlerin varacağı yer ne kötüdür!” (ÂLİ-İMRAN SURESİ – 151. AYET)
وَمَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ أَنصَارٍ:
“Zalimler için yardımcılar yoktur.” (BAKARA SURESİ – 270. AYET)
وَمَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ أَنصَارٍ:
“Biliniz ki, Allah'ın laneti zalimlerin üzerinedir.” (ALİ-İMRAN SURESİ – 192. AYET)
Kur’an-ı Kerim’de, kul hakkı ile ilgili ve kullar arasındaki adalet esaslarını tespit eden birçok ayetten sonra:
تِلْكَ حُدُودُ اللّهِ فَلاَ تَعْتَدُوهَا وَمَن يَتَعَدَّ حُدُودَ اللّهِ فَأُوْلَـئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ:
“İşte bu Allah’ın hudududur, ona tecavüz etmeyin.” (BAKARA SURESİ – 229. AYET)
Mealinde ilâhî ikazlar gelmektedir. Demek ki, kul hakkını çiğnemek, Allah’ın hududuna tecavüz olarak kabul edilmektedir.
Hz. Peygamber (SAV) kul haklarının ihlâli niteliğindeki tutum ve davranışların yanlışlığını, kötülüğünü, dünya ve ahirette doğuracağı zararları birçok hadiste anlatmış ve insanları bu türlü kul hakkı ihlâllerinden sakındırmıştır. Nitekim Hz. Peygamber (SAV) insanların birbirlerine şefkat ve merhametle davranmaları gerektiğini şöyle ifade etmektedir:
“İnsanlara merhamet etmeyene, Allah ta merhamet etmez.”
Hz. Peygamber (SAV), olgun mümini ise şöyle tarif etmektedir:
“Hiç kimse kendisi için beğenip istediğini, din kardeşi, komşusu için de istemedikçe; komşusu onun kötülüğünden emin olmadıkça, olgun mümin olamaz.”
“Müslüman, elinden ve dilinden başka Müslümanların zarar görmediği kimsedir.”
“Müslüman Müslüman’ın kardeşidir; ona yalan söylemez, ihanet etmez, kötülük yapmaz, onu aşağılamaz, kötülük edebilecek birinin eline bırakmaz.”
“Müslümanların kanları, malları, namusları ve şerefleri, kendi aralarında kutsal Mekke kadar, hac ayları ve günleri kadar saygındır, dokunulmazdır.”
Kul haklarını ihlâl eden kişiyi müflis (iflas etmiş) olarak niteleyen Hz. Peygamber (SAV), Ebu Hureyre (RA)’ın rivayet ettiği bir hadiste bunu şöyle açıklamıştır:
Rasûlullah (SAV) ashabına: “Müflis kimdir bilir misiniz?” diye sordu. Ashab: “Bizim aramızda müflis, hiç bir dirhemi ve eşyası olmayan kimsedir.”dediler. Bunun üzerine Rasülüllah (SAV) şöyle buyurdu:
“Benim ümmetimden müflis o kimsedir ki, kıyamet gününde namaz, oruç ve zekât gibi ibadetlerini yerine getirmiş olarak Allah’ın huzuruna gelir. Ancak bu ibadetlerin yanında öyle günahlar da işlemiştir ki, kimilerine sövüp saymış, kiminin kanını akıtmış, kiminin malını yemiş, kimine zina iftirasında bulunmuştur. Bu durum karşısında, onun ibadetlerden elde ettiği sevaplardan alınıp hak sahiplerine dağıtılır. Eğer ibadetleri ve iyilikleri bu hakları ödemeye yetmezse, hak sahiplerinin günahlarından alınıp hak yiyenin günahlarına eklenir. Böylece sevapları elinden gitmiş, günahları ise daha da artmıştır. İşte böylece, müflis durumuna düşmüş olan bu kişi cehenneme atılır.”
İslâm âlimleri çeşitli ayet ve hadislere dayanarak, günahları büyük günahlar ve küçük günahlar şeklinde iki kısma ayırmışlardır. Büyük günahların çoğu ise, kul haklarıyla ilgilidir. İşlenen günahlardan kurtulmak için tövbe etmek gereklidir. İslâm âlimleri, yapılan tövbenin kabul olunması hususunda şöyle demişlerdir:
Şayet işlenen günah yalnız Allah’a karşı olup kul hakkına taalluk etmiyorsa, bu gibi günahtan tövbe etmenin üç şartı vardır:
1-) O günahı terk etmek,
2-) Onu işlediğine pişman olmak,
3-) O günahı bir daha işlememeğe azmetmek.
Bu üç şartın biri eksik olursa tövbe geçerli değildir. Eğer işlenen günah kul hakkı ile ilgili ise bu türlü günahtan tövbenin dört şartı vardır. Bunların üçü yukarıda zikredilen üç şarttır. Dördüncüsü de hak sahibine hakkını ödeyerek arınmaktır. Şayet bu hak, mal ve benzeri ise, tövbe eden kimse, onu sahibine iade eder. Eğer bu hak, zina iftirası atmak sebebiyle lâzım gelen hadd cezası ise, hak sahibinin o haddi icra etmesine imkân verir yahut affını diler; eğer o hak gıybet ise kişi, gıybet ettiği kimseden helâllik almadıkça, bu günahın cezasından kendini kurtaramaz.
İslâm dini, kul hakkına çok önem vermiştir. Allah Teâlâ tövbe ettikleri takdirde insanların yaptıkları çeşitli günahları, affettiği hâlde; kul hakkını, hak sahibi affetmedikçe affetmemektedir. O bakımdan Müslümanlar çok dikkatli olmalı, üzerlerine kul hakkı geçirmemelidirler. Aralarında sık sık helâlleşmeyi âdet edinmeli, geçmişte bir kulun hakkını yemiş ise onu hemen iade etmeli ve helâlleşmelidir.
Netice olarak diyebiliriz ki, Allah haklarına riayet etmekle emrolunduğumuz gibi; kul haklarına da dikkat etmek zorundayız. İnsanları huzursuz edecek fitne ve fesattan, kendimize yapılmasını istemediğimiz şeyleri başkalarına yapmaktan son derece sakınmalıyız. Bütün insanların malını, kanını, namus ve şerefini, kendimizinki kadar kutsal saymalıyız. İnsanlara hakaret etmekten, maddî ve manevî haklarını zedelemekten, yalan ve iftiralarla, insanların şahsiyetleri ile oynamaktan her zaman uzak durmalıyız.
KAYNAK : DİYANET AYLIK DERGİ
40 HADİS
1 |
اَلدِّينُ النَّصِيحَةُ قُلْنَا: لِمَنْ )يَا رَسُولَ اللَّهِ ؟( قَالَ: لِلَّهِ وَلِكِتَابِهِ وَلِرَسُولِهِ وَلأئِمَّةِ الْمُسْلِمِينَ وَعَامَّتِهِمْ |
(Allah Rasûlü) “Din nasihattır/samimiyettir” buyurdu. “Kime Yâ Rasûlallah?” diye sorduk. O da; “Allah’a, Kitabına, Peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün müslümanlara” diye cevap verdi. Müslim, İmân, 95. |
2 |
اَلإِسْلاَمُ حُسْنُ الْخُلُقِ |
İslâm, güzel ahlâktır. Kenzü’l-Ummâl, 3/17, HadisNo: 5225. |
3 |
مَنْ لاَ يَرْحَمِ النَّاسَ لاَ يَرْحَمْهُ اللَّهُ |
İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez. Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16. |
4 |
يَسِّرُوا وَلاَ تُعَسِّرُوا وَبَشِّرُوا وَلاَ تُنَفِّرُوا |
Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6. |
5 |
إنَّ مِمَّا أدْرَكَ النَّاسُ مِنْ كَلاَمِ النُّبُوَّةِ: إذَا لَمْ تَسْتَحِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ |
İnsanların Peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de: “Utanmadıktan sonra dilediğini yap!” sözüdür. Buhârî, Enbiyâ, 54; EbuDâvûd, Edeb, 6. |
6 |
اَلدَّالُّ عَلىَ الْخَيْرِ كَفَاعِلِهِ |
Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir. Tirmizî, İlm, 14. |
7 |
لاَ يُلْدَغُ اْلمُؤْمِنُ مِنْ جُحْرٍ مَرَّتَيْنِ |
Mümin, bir delikten iki defa sokulmaz.(Mümin, iki defa aynı yanılgıya düşmez) Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63. |
8 |
اِتَّقِ اللَّهَ حَـيْثُمَا كُنْتَ وَأتْبِـعِ السَّـيِّـئَةَ الْحَسَنَةَ تَمْحُهَا وَخَالِقِ النَّاسَ بِخُلُقٍ حَسَنٍ |
Nerede olursan ol Allah’a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran. Tirmizî, Birr, 55. |
9 |
إنَّ اللَّهَ تَعَالى يُحِبُّ إذَا عَمِلَ أحَدُكُمْ عَمَلاً أنْ يُتْقِنَهُ |
Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur. Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsat, 1/275; Beyhakî, fiu’abü’l-Îmân, 4/334. |
10 |
اَلإِيمَانُ بِضْعٌ وَسَبْعُونَ شُعْبَةً أفْضَلُهَا قَوْلُ لاَ إِلهَ إِلاَّاللَّهُ وَأدْنَاهَا إِمَاطَةُ اْلأذَى عَنِ الطَّرِيقِ وَالْحَيَاءُ شُعْبَةٌ مِنَ اْلإِيـمَانِ |
İman, yetmiş küsur derecedir. En üstünü “Lâ ilâhe illallah (Allah’tan başka ilah yoktur)” sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya da imandandır. Buhârî, Îmân, 3; Müslim, Îmân, 57, 58. |
11 |
مَنْ رَأَى مِنْكُمْ مُنْكَرًا فَلْيُغَيِّرْهُ بِيَدِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِـعْ فَبِلِسَانِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِـعْ فَبِقَلْبِهِ وَذَلِكَ أضْعَفُ اْلإِيـمَانِ |
Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir. Müslim, Îmân, 78; Ebû Dâvûd, Salât, 248. |
12 |
عَيْنَانِ لاَ تَمَسُّهُمَا النَّارُ: عَيْنٌ بَـكَتْ مِنْ خَشْيَةِ اللَّهِ وَعَيْنٌ بَاتَتْ تَحْرُسُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ |
İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz. Tirmizî, Fedâilü’l-Cihâd, 12. |
13 |
لاَ ضَرَرَ وَلاَ ضِرَارَ |
Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur. İbn Mâce, Ahkâm, 17; Muvatta’, Akdıye, 31. |
14 |
لاَ يُؤْمِنُ أحَدُكُمْ حَتَّى يُحِبَّ لأخِيهِ مَا يُحِبُّ لِنَفْسِهِ |
Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü’min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz. Buhârî, Îmân, 7; Müslim, Îmân, 71. |
15 |
اَلْمُسْلِمُ أخُو الْمُسْلِمِ لاَ يَظْلِمُهُ وَلاَ يُسْلِمُهُ مَنْ كَانَ فِي حَاجَةِ أخِيهِ كَانَ اللَّهُ فِي حَاجَتِهِ وَمَنْ فَرَّجَ عَنْ مُسْلِمٍ كُرْبَةً فَرَّجَ اللَّهُ عَنْهُ بِهَا كُرْبَةً مِنْ كُرَبِ يَوْمِ الْقِيَامَةِ وَمَنْ سَتَرَ مُسْلِمًا سَتَرَهُ اللَّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ |
Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter. Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58.
|
16 |
لاَ تَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتَّى تُؤْمِنُوا وَلاَ تُؤْمِنُوا حَتَّى تَحَابُّوا |
İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız. Müslim, Îmân, 93; Tirmizî, Sıfâtu’l-Kıyâme, 56. |
17 |
اَلْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ النَّاسُ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ |
Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir. Tirmizî, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8. |
18 |
لاَ تَبَاغَضُوا وَلاَ تَحَاسَدُوا وَلاَ تَدَابَرُوا وَكُونُوا عِبَادَ اللَّهِ إخْوَانًا وَلاَ يَحِلُّ لِمُسْلِمٍ أنْ يَهْجُرَ أخَاهُ فَوْقَ ثَلاَثِةِ اَيَّامٍ |
Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah’ın kulları, kardeş olun. Bir müslümana, üç günden fazla (din) kardeşi ile dargın durması helal olmaz. Buhârî, Edeb, 57, 58. |
19 |
إنَّ الصِّدْقَ يَهْدِي إلَى الْبِرِّ وَ إنَّ الْبِرَّ يَهْدِي إلَى الْجَنَّةِ وَإنَّ الرَّجُلَ لَيَصْدُقُ حَتَّى يُكْتَبَ عِنْدَ اللَّهِ صِدِّيقًا وَ إنَّ الْكَذِبَ يَهْدِي إلَى الْفُجُورِ وَ إنَّ الْفُجُورَ يَهْدِي إلَى النَّارِ وَ إنَّ الرَّجُلَ لَيَـكْذِبُ حَتَّى يُكْتَبَ عِنْدَ اللَّهِ كَذَّابًا |
Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür. Buhârî, Edeb, 69; Müslim, Birr, 103, 104. |
20 |
لاَ تُمَارِ أخَاكَ وَلاَ تُمَازِحْهُ وَلاَ تَعِدْهُ مَوْعِدَةً فَتُخْلِفَهُ |
(Mümin) kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme. Tirmizî, Birr, 58. |
21 |
تَبَسُّمُكَ فِي وَجْهِ أخِيكَ لَكَ صَدَقَةٌ وَأمْرُكَ بِالْمَعْرُوفِ وَ نَهْيُكَ عَنِ الْمُنْكَرِ صَدَقَةٌ وَإِرْشَادُكَ الرَّجُلَ فِي أرْضِ الضَّلاَلِ لَكَ صَدَقَةٌ وَإِمَاطَتُكَ الْحَجَرَ وَالشَّوْكَ وَالْعَظْمَ عَنِ الطَّرِيقِ لَكَ صَدَقَةٌ |
(Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır. Tirmizî, Birr, 36. |
22 |
إِنَّ اللَّهَ لاَ يَنْظُرُ إِلَى صُوَرِكُمْ وَأمْوَالِكُمْ وَلـكِنْ يَنْظُرُ إِلَى قُلُوبِكُمْ وَأعْمَالِكُمْ |
Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar. Müslim, Birr, 33; ‹bn Mâce, Zühd, 9; Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539. |
23 |
رِضَى الرَّبِّ في رِضَى الْـوَالِدِ وَسَخَطُ الرَّبِّ في سَخَطِ الْـوَالِدِ |
Allah’ın rızası, anne ve babanın rızasındadır. Allah’ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir. Tirmizî, Birr, 3. |
24 |
ثَلاَثُ دَعَوَاتٍ يُسْتَجَابُ لَهُنَّ لاَ شَكَّ فِيهِنَّ: دَعْوَةُ الْمَظْلُومِ، وَدَعْوَةُ الْمُسَافِرِ ، وَدَعْوَةُ الْوَالِدِ لِوَلَدِهِ |
Üç dua vardır ki, bunlar şüphesiz kabul edilir: Mazlumun duası, misafirin duası ve babanın evladına duası. İbn Mâce, Dua, 11. |
25 |
مَا نَحَلَ وَالِدٌ وَلَدًا مِنْ نَحْلٍ أَفْضَلَ مِنْ أدَبٍ حَسَنٍ |
Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez. Tirmizî, Birr, 33. |
26 |
خِيَارُكُمْ خِيَارُكُمْ لِنِسَائِهِمْ |
Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır. Tirmizî, Radâ’, 11; ‹bn Mâce, Nikâh, 50. |
27 |
لَيْس مِنَّا مَنْ لَمْ يَرْحَمْ صَغِيرَنَا وَيُوَقِّرْ كَبِيرَنَا |
Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir. Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66. |
28 |
كَافِلُ الْيَتِيمِ لَهُ أوْ لِغَيْرِهِ أنَا وَ هُوَ كَهَاتَيْنِ فيِ الْجَنَّةِ وَأشَارَ بِالسَّبَّابَةِ وَالْوُسْطَى |
Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek: “Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yanyanayız” buyurmuştur. Buhârî, Talâk, 25, Edeb, 24; Müslim, Zühd, 42. |
29 |
اِجْتَنِبُوا السَّبْعَ الْمُوبِقَاتِ قَالُوا يَا رَسُولَ للهِ وَمَا هُنَّ قَالَ: اَلشِّرْكُ بِاللَّهِ وَالسِّحْرُ وَ قَتْلُ النَّفْسِ الَّتِي حَرَّمَ اللَّهُ إلاَّ بِالْحَقِّ وَأكْلُ الرِّبَا وَأكْلُ مَالِ اْليَتِيمِ وَالتَّوَلِّي يَوْمَ الزَّحْفِ وَقَذْفُ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلاَتِ الْمُؤْمِنَاتِ |
(İnsanı) helâk eden şu yedi şeyden kaçının. Onlar nelerdir ya Resulullah dediler. Bunun üzerine: Allah’a şirk koşmak, sihir, Allah’ın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak buyurdu. Buhârî, Vasâyâ, 23, Tıbb, 48; Müslim, Îmân, 144. |
30 |
مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلاَ يُؤْذِ جَارَهُ وَمَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلْيُكْرِمْ ضَيْفَهُ وَمَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلْيَقُلْ خَيْرًا أوْ لِيَصْمُتْ |
Allah’a ve ahiret gününe imân eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. Allah’a ve ahiret gününe imân eden misafirine ikramda bulunsun. Allah’a ve ahiret gününe imân eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun. Buhârî, Edeb, 31, 85; Müslim, Îmân, 74, 75. |
31 |
مَا زَالَ جِبْرِيلُ يُوصِينِي بِالْجَارِ حَتَّى ظَنَنْتُ أنَّهُ سَيُوَرِّثُهُ |
Cebrâil bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki; ben (Allah Teâlâ) komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim. Buhârî, Edeb, 28; Müslim, Birr, 140, 141. |
32 |
اَلسَّاعِي عَلَى الأرْمَلَةِ وَالْمِسْكِينِ كَالْمُجَاهِدِ فِي سَبِيلِ اللَّهِ أوِ الْقَائِمِ اللَّيْلَ الصَّائِمِ النَّهَارَ |
Dul ve fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden veya gündüzleri (nafile) oruç tutup, gecelerini (nafile) ibadetle geçiren kimse gibidir. Buhârî, Nafakât, 1; Müslim, Zühd, 41; Tirmizî, Birr, 44; Nesâî, Zekât, 78. |
33 |
كُلُّ ابْنِ آدَمَ خَطَّاءٌ وَخَيْرُ الْخَطَّائِينَ التَّوَّابُونَ |
Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir. Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30. |
34 |
عَجَبًا لأمْرِ الْمُؤْمِنِ إِنَّ أمْرَهُ كُلَّهُ خَيْرٌ وَلَيْس ذَاكَ لأحَدٍ إِلاَّ لِلْمُؤْمِنِ: إِنْ أصَابَتْهُ سَرَّاءُ شَـكَرَ فَـكَانَ خَيْرًا لَهُ وَإِنْ أصَابَتْهُ ضَرَّاءُ صَبَرَ فَـكَانَ خَيْرًا لَهُ |
Mü’minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; O’nun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur. Müslim, Zühd, 64; Dârim”, Rikâk, 61. |
35 |
مَنْ غَشَّـنَا فَلَيْس مِنَّا |
Bizi aldatan bizden değildir. Müslim, Îmân, 164. |
36 |
لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ نَمَّامٌ |
Söz taşıyanlar (cezalarını çekmeden ya da affedilmedikçe) cennete giremezler. Müslim, Îmân, 168; Tirmizî, Birr, 79. |
37 |
أعْطُوا الأجِيرَ أجْرَهُ قَبْلَ أنْ يَجِفَّ عَرَقُهُ |
İşçiye ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz. İbn Mâce, Ruhûn, 4. |
38 |
مَا مِنْ مُسْلِمٍ يَغْرِسُ غَرْسًا أوْ يَزْرَعُ زَرْعًا فَيَـأكُلُ مِنْهُ طَيْرٌ أوْ إِنْسَانٌ أوْ بَهِيمَةٌ إِلاَّ كَانَ لَهُ بِهِ صَدَقَةٌ |
Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır. Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10. |
39 |
إِنَّ فِي الْجَسَدِ مُضْغَةً إِذَا صَلَحَتْ صَلَحَ الْجَسَدُ كُلُّهُ وَإِذَا فَسَدَتْ فَسَدَ الْجَسَدُ كُلُّهُ ألاَ وَهِيَ الْقَلْبُ |
İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir. Buhârî, Îmân, 39; Müslim, Müsâkât, 107. |
40 |
اِتَّقُوا اللَّهَ رَبَّـكُمْ وَصَلُّوا خَمْسَـكُمْ وَصُومُوا شَهْرَكُمْ وَأدُّوا زَكَاةَ أمْوَالِكُمْ وَأطِيعُوا ذَاأمْرِكُمْ تَدْخُلُوا جَنَّةَ رَبِّـكُمْ |
Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin. (Böylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz. Tirmizî, Cum’a, 80. |